Aygün: Açlık Grevlerindeki Talepler, Demokratik İsteklerdir
5 Kasım 2012
Uşakta hayatını kaybeden Jandarma Er İmam Bildikin ailesiyle görüşmek üzere ilimize gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Adıyaman Şubesi ziyaretinde gündem yaratacak açıklamalarda bulundu.
ADD Adıyaman Şubesinde gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulunan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere İçişler Başkanı İdris Naim Şahinin gösteri, seyahat özgürlüğünü, Cumhuriyet bayramını kutlama hakkını ihlal eden açıklamalarından dolayı kendilerine soruşturma açılmasını talep ediyoruz diyerek hükümete yüklendi. Ziyarette CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, CHP Adıyaman İl Başkanı Av. Bilal Doğan, ADD Adıyaman Şube Başkanı Aslan Palalı, partililer ve dernek üyeleri katıldı.
Hükümet tavrını gözden geçirmelidir, aksi halde Türkiyede çok korkunç şeyler olur
Uşakta vatani görevi yaparken, hayatını kaybeden Jandarma Er İmam Bildikin ailesiyle görüştüğünü söyleyen Hüseyin Aygün, ölüm oruçları konusunda hükümeti topa tutarak şöyle konuştu; Bir grup mahkûmun Adıyaman F Tipi Cezaevinde açlık grevi yaptığını öğrendim. Bugünlerde CHP heyeti Bolu F Tipi Cezaevini ziyaret etmişti. Açlık grevi olmadığını, cezaevinde olanların şov yaptığını ifade eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın ne kadar gerçek dışı olduğunu heyette bulunan Doktor Nurettin Demirin izlenimleriyle kamuoyu öğrenmiş oldu. Son 20 yılda Türkiyede hükümetler değişmiş olmasına rağmen 1992, 2000 ve 2012 ölüm oruçlarında gösterilen devlet refleksi hiç değişmemiş. Şevket Kazandan, Hikmet Sami Türke ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğana kadar bütün yetkili ve sorumlu makamlar ölüm oruçlarının olmadığını, içeride mahkûmların yediklerini, içtiklerini söylemişlerdi. Ancak 1996, 2000 yıllarında sayısız insan ölümler olurken, sayıları 100lere varan kadın, erkek ve genç insanlar yakalandıkları hastalıklardan dolayı tedavi görüyorlar. Ölüm oruçlarında ileri sürülen talepler her demokratik hükümetin karşılaması gereken talepler olduğu gibi dikkate de alınmalıdır. Ana dilde savunma hakkı, KCK dosyalarını 3 veya 4 yıldır tıkamış durumda. Savunmalar alınamadığı için mahkemeler ilerleyemiyor, duruşmalar yapılamıyor. Hiç kimse tahliye edilemiyor. Hiçbir insanın tecritle tutulmaması gerekir. Bu taleplerin ölüm oruçlarına konu olmasını bir yurttaş olarak anlayamıyorum. Açlık grevlerindeki talepler demokratik isteklerdir. Hükümet sorumsuz yaklaşımlarını bırakmalıdır. Siirt ve Elbistan cezaevlerinde ve farklı cezaevlerinde durumu çok ağır olan mahkûmlar var. Ölümler başlamadan aydınların, sanatçıların, Yaşar Kemallerin sesine kulak verilmeli. Hükümet bu tavrını gözden geçirmelidir, yoksa Türkiyede çok korkunç şeyler olur.
Bu durumu siyasi propaganda haline çeviriyor
Cezaevlerinde başlayan ölüm oruçları konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın üslubunu son derece problemi bulduğunu belirten Aygün sözlerine şöyle devam etti; Başbakan Erdoğan, kendi bakanın verdiği bilgilerle çeliştiği gibi Adalet Bakanı Saadullah Ergin ise 683 kişinin ölüm orucunda olduğunu söylüyor. Başbakan Erdoğan ise, açlık grevi yapan kimsenin olmadığını söylüyor. Adalet Bakanı Ergin, cezaevlerini bilen ve sorumlu olan yetkili kişi olduğu gibi Başbakan Erdoğan, onun verdiği bilgilerle uyuşmayan bilgiler veriyor. Ve bu durumu siyasi propaganda haline çeviriyor. Burada söz konusu olan insan yaşamı ve bedenidir şeklinde konuştu.
Soruşturmayı yürüten Savcı Başbakan Erdoğanın memuru gibi çalışıyor
CHPnin, DSPnin, İPnin, ADDnin ve sivil toplum örgütlerinin düzenlediği alternatif 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına ilişkin olarak, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet suçundan soruşturma başlatılması konusunda tepkisini dile getiren Aygün, Bu kararı son derece yanlış buluyorum. Bir ülkenin kuruluş bayramı kutlanamıyorsa, panzerler, barikatlar devreye konuyorsa, Başbakan Erdoğan insanları tehdit ediyorsa, daha sonra ise milyonlarca insan bu bayramı kutluyorsa, hükümetin uyguladığı politikaları gözden geçirmesi gerekir. Hükümetin toplumun ihtiyaçlarına göre olaylara yaklaşması gerekiyor. Bu soruşturmayı Özel Yetkili Mahkeme yürütüyor. Soruşturmayı yürüten Savcı ise Başbakan Erdoğanın memuru gibi çalışıyor. Yürüyüş yapanlar hakkında hemen soruşturma açılması ve bütün gelişmeler Başbakan Erdoğandan bağımsız yapılmamıştır. Artık ülkemizde bağımsız bir yargının hiçbir şekilde olmadığını görüyoruz. Soruşturma toplantı ve yürüyüşlere muhalefetinden dolayı yürütülüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başta olmak üzere İçişler Başkanı İdris Naim Şahinin gösteri, seyahat özgürlüğünü, Cumhuriyet bayramını kutlama hakkını ihlal eden açıklamalarından dolayı kendilerine soruşturma açılmasını talep ediyoruz. Ankaradaki göstericiler suç işlemediler ki, suçlu değiller. Bizde o alanda barikatları zorladık. Bu olay suç değildir. Ankarada gaz yemekten başka bir şey göremedik. Bayramı herkes kutlamalıdır ifadelerine yer verdi.
O alanda hiçbir Ergenekoncuyu görmedim
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyarın Cumhuriyet yürüyüşünü Darbe zihniyetinin ürünü şeklinde yorumladığını, meydanlara çıkanlar için ise, Benim sözüm onlara değil ama o organizasyonları tertipleyenlerin gerisindeki anlayışın bir darbeci anlayıştan beslendiğini ve gerisinde de Ergenekon zihniyetinin önemli bir rolü olduğunu söylüyorum. Bu süreçte CHP maalesef AK Parti düşmanlığı safında bu karanlık yapılarla, odaklarla işbirliği yaparak kendiside bunu tetiklemiştir demesini sert bir üslupla eleştiren Hüseyin Aygün, O alanda hiçbir Ergenekoncuyu görmedim. Çocuklar, anneler, yaşlılar ellerinde Mustafa Kemal Atatürkün resimleriyle yürüyorlardı. Tabii ki bileşimi farklı olan bir kitle orada idi. 150 ve 250 bin kişi aynı görüşte olamaz. Milliyetçiler, ulusalcılar, başı türbanlı bayanlar ve toplumun geniş bir kısmı Ankarada meydanlardaydı. Tayyarın bu insanlara Ergenekoncu demesi gerçektende iyi niyetten son derece uzak olunduğu, aynı zamanda göstericileri de tanımaktan ne kadar aciz olduğunu gösteriyor dedi.
Bu olaya intihar süsü verildiği düşünülüyor
Uşakta vatani görevi yaparken, intihar ettiği iddia edilen Jandarma Er İmam Bildikin ailesini ziyarete gelmek amacıyla ilimize geldiğine belirten CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün şunları kaydetti; Aileyi dinledim. Mahkeme dosyası henüz ailenin avukatının eline geçmiş değil. Önümüzdeki hafta itibariyle bu davayla alakalı olan dosya ailenin avukatının eline geçecek. Askerin babasından öğrendiğimiz ve komutanın aileye aktardıkları kadarıyla bu şekilde bir yaralanma ile bir insan ölmeyeceği hayatın doğal akışına aykırı olduğu görülüyor. Asker başından yaralanmış olsa bile araçtan atlayan birinin vücudunun başka yerlerinden de yaralar olması gerekiyor. Askerin başında sadece bir yara olduğu otopside hekimler tarafından tespit edilmiş. Bu ölüm şeklinde bir kuşku var. Bu olaya intihar süsü verildiği düşünüyor. Bütün bunları anlayabilinmesi için dava dosyasının çıkması, kesin otopsi raporunun anlaşılması, olayı gören askerlerin özgürce tanık olarak dinlenmesi gerekiyor. Bu konuda biraz daha beklemek gerekiyor. Olayın üzerinde bir kuşku bulutunun olduğu çok net. Askerin babası perşembe günü TBMMye gelerek düşüncesini dile getirecek ve oğlunun ölümü ile ilgili olarak adalet istediğini söyleyecek.
Başbakan Erdoğan ve AK Partiye bağlı güçler ADDyi doğrudan terör örgütü ilan etti
Atatürkçü Düşünce Derneği Adıyaman Şubesini ziyaret etmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Aygün, Özellikle ADDnin Cumhuriyet bayramındaki çabalarından dolayı teşekkür etmek üzere buradayım. Cumhuriyet bayramı etkinlikleri çerçevesinde ADD Adıyaman şubesi Atatürk anıtına çelenk indirmiş. Bütün kurumlar kutlamalara katılmışlar. Keşke Ankara, İstanbul ve İzmirde de kutlamalar bu şekilde kutlansa. Keşke Nevruz bayramı, 1 Mayıs gibi Cumhuriyet bayramı da terörize ve tehdit edilmediği aynı zamanda bayram ruhuna uygun etkinlikler kutlanmış olsa. Adıyaman bu konularda çok örnek bir şehir. Tarihinde hoşgörü geleneği Adıyamanda mevcut. Dilerim ki, Ankara biraz Adıyamana benzer. Başbakan Erdoğan ve AK Partiye bağlı güçler ADDyi doğrudan terör örgütü ilan etti. Düşünki, ülkenin kurucusunun adına kurulmuş olan bir derneğe terörist deniliyor. Ülke bu hale gelmiş. Başbakan Erdoğan, Atatürkçü olmayabilir, Atatürke karşı da olabilir. Ancak bu ülkede dernek özgürlüğü var. Atatürkün 100 yıl önce bu ülkeye kazandırmış olduğu değerler var. Zaten Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın cumhuriyetin anlamını almasını beklemiyoruz. Van ilinden bu kadar saygısız bir tavır ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğana yakışır. Bu güne kadar hiçbir lider bu şekilde konuşmamıştı dedi.
Cumhuriyet hükümetinde cumhuriyet bayramını kaldırmak veya yok etmek isteniyor
Atatürkçü Düşünce Derneği Adıyaman Şube Başkanı Aslan Palalı ise şöyle konuştu; Cumhuriyet bayramında ADDnin, Atatürkçülerin ve CHPlilerin yapmış oldukları alternatif kutlamalara katkılarımız olmuştu. CHP ile ADD her zaman birlikte olmuştur. Atatürkçülere ve Atatürkçü Düşünce Derneklerine terörist diyen bir anlayışa bir duruş sergilemek amacıyla milletvekilimiz Aygünün önemli açıklamaları oldu. Adıyamanda CHP, ADD ve Eğitim İş birlikte davul ve zurnalarla Cumhuriyet bayramımızı kutladı. Türkiyede artık bu şenliklerin yapılamasını istiyoruz. Cumhuriyet hükümetinde cumhuriyet bayramını kaldırmak veya yok etmek istiyorlar. Biz cumhuriyetçiler ve Atatürkçüler var olduğumuz sürece Cumhuriyet bayramları her zaman kutlanacaktır. Milletvekilimiz Hüseyin Aygünün derneğimizi ziyaret etmesi bizleri onura etmiştir. Aygünün kaçırılma olayının bir daha gerçekleşmemesini istiyoruz. Sadece Hüseyin Aygün değil, CHPde bulunan diğer milletvekillerini de ilimize bekliyoruz.
Konuşmaların ardından ise ADD Şube Başkanı Aslan Palalı, milletvekili Aygüne tablo hediye etti.