Ekinler Başak Verdi
13 Nisan 2010
Kış mevsimi içerisinde yoğun yağış olması nedeniyle bu yıl ekinler adeta gülücükler saçıyor. Buğday ve arpada başak oluşumu başladı.
Kış mevsiminde yoğun yağmurun ardından bu yıl üründe verimin yüksek olması bekleniyor.
Özellikle buğday ve arpadaki verimde başak oluşumu başladı. Olası yağmurların başak oluşumu esnasında verimi daha çıkartacağının altını çizen çiftçiler, bu yıl ürünlerde yüksek rekolte beklediklerini kaydettiler.
Süne ve Hastalıklara Dikkat
Buğday ve arpadaki en büyük sorun ise hiç şüphesiz süne ve çeşitli hastalıklar. İşte buğday ve arpadaki tehlikeli hastalıklar;
Önemli Tahıl Hastalıkları
Tarımsal üretimde verimi arttıran çevre faktörleri çoğu zaman ona zarar veren mikroorganizmaların da gelişmesi için uygun koşulları sağlamaktadır. Örneğin ülkemizde özellikle Orta Anadolu Bölgesinde yüksek yağış verimin artmasını sağlayan en önemli etkendir. Ancak hastalık etmenleri de nemli ortamlarda daha iyi geliştiğinden, yüksek yağıştan dolayı beklenen verim artışı çoğu zaman gerçekleşmemektedir. Geçen sezon yıllık yağış ortalamanın çok üstünde olmuş ve çiftçiler yüksek verim beklemişlerdir. Fakat yetiştirilen buğday çeşitlerinin sarı pasa, arpa çeşitlerinin de yaprak lekesi hastalıklarına karşı duyarlı olması nedeniyle yüksek oranda verim kaybı olmuş ve beklenen yüksek verim alınamamıştır. Bu nedenle verimi ve ürünün kalitesini yükseltmek için bu mikroorganizmaların yol açtığı hastalıklarla mücadele etmek zorunludur. Hastalıklarda mücadelede başlıca üç yol vardır:
1. Kültürel Tedbirler: Daha erken ekim, geç ekim, sık ekimden ve aşırı gübre kullanımından kaçınma, yabancı otlarla mücadele, bitkinin kuvvetli gelişmesini sağlayacak şekilde uygun oranda ve zamanda gübreleme gibi bazı kültürel yöntemlerle hastalıklarla savaşta başarılı olunabilmektedir. Ancak bu tedbirler çoğu zaman yeterli olmamaktadır.
2. Kimyasal Kullanılması: Hastalıklarla savaş konusunda izlenen en yaygın yöntem ise kimyasal yöntemdir. Tohum ilaçlanarak ekilmekte veya bitki gelişmesinin değişik dönemlerinde yüzeysel ilaçlama yapılarak hastalıklarla mücadele edilmektedir. Ancak bu şekilde mücadele de her hastalık için ekonomik olmamaktadır. Ayrıca çevrenin kirlenmesine yol açtığından mümkün olduğunca kaçınılması gereken bir yoldur.
3. Dayanıklı Çeşit Kullanımı: Bugün için hastalıklarla savaşın en ekonomik, en kesin yolu dayanıklı çeşitler geliştirilerek, bunların üretilmesidir. Araştırma enstitülerinde çeşit ıslahında yüksek verim, yüksek kalite, kışa ve kurağa dayanıklılığın yanında hastalıklara karşı dayanıklılık en önemli hedefler arasında yer almaktadır. Ancak herhangi bir hastalığa karşı dayanıklı olarak geliştirilen bazı çeşitler bir süre sonra hastalanabilmektedir. Bunun nedeni başka ortamlardan aynı hastalığın değişik ırklarının taşınması veya o bölgede mutasyon ile farklı ırkların oluşması ve bu çeşidin bu yeni ırklara karşı dayanıklılık geni taşımamasıdır. Bu nedenle dayanıklılık ıslahı çalışmaları devamlı olmalı ve hastalık etmeninin fizyolojik değişimi yakından izlenmelidir. Yeni dayanıklı çeşitler geliştirilmeli veya yüksek verimli mevcut çeşitlere dayanıklılık geni aktarılmalıdır.
Hastalıkların Belirtileri
a) Bakterilerin Neden Olduğu Hastalıklar: Yumuşak çürüklük, yaprak lekesi, yanıklık, damar hastalıkları, tümörler, vb.
b) Mantarların Neden Olduğu Hastalıklar: Yaprak lekesi, yumuşak çürüklük, kuru çürüklük, başak (baş) yanıklığı, yaprak yanıklığı, tane çürüklüğü, gövde çürüklüğü, yumru çürüklüğü, sürme, rastık, pas, vb.
c) Virüslerin Neden Olduğu Hastalıklar: Klorofil azlığı, cüceleşme, şekil bozukluğu, aşırı büyümeler, vb.
d) Nematodların Neden Olduğu Hastalıklar: Nematodlar direkt olarak zarara neden olabildiği gibi virüslerin taşıyıcısı olarak da zarar yapabilirler. Oluşturduğu zarar şekilleri: Tümörler, çürüklük, cüceleşme, kıvrılma, kökte lezyon, tanede bozukluk, vb.