Hemşerimiz Bu Ramazanda İhtiyaç Sahiplerini Unutmadı
27 Temmuz 2014
Adıyamanlı hemşerimiz Mehmet Ulum bu Ramazan ayında da yetim ve yoksulu unutmadı. Daha önceki senelerde de yaptığı birbirinden güzel yardım çalışmalarıyla ismini duyuran Ulum, geçmişten gelen bu geleneği sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi.
Daha önceki senelerde yaptığı yardım çalışmalarıyla ismini duyuran hemşerimiz Mehmet Ulum, yine yetim ve yoksulları unutmadı. Yaptığı yardım çalışması hakkında kısa bilgi veren Ulum, Ramazan ayı öncesi başlatmış olduğumuz kumanya organizasyonu için İhtiyaç sahiplerinin evinde sıcak bir aş, gülen bir yüz olmak istemez misiniz? sloganıyla yola çıktık rabbimize hamdolsun hedefimize ulaştık. Bu Ramazan ayında ve her ramazanda olduğu gibi gönül kapımızı bir kez daha ihtiyaç sahibi kardeşlerimize açtık. Ramazan ayında yetimler, yoksullar, fakir ve fukaranın evinde sıcak bir aş gülen bir yüz olabilmek için tüm gayretlerimizle çalışıyoruz ve çalışmaya da devam ediyoruz. Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Ramazan ayının önemi hakkında şöyle buyurmuştur: Ramazan girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur. (Buharî, Savm, 5) Ramazan ayının diğer aylardan daha üstün ve faziletli olmasının belli başlı sebeplerini şu şekilde özetleyebiliriz: Ramazan Kuran ayıdır; çünkü hidayet rehberi Kuran-ı Kerim bu ayda indirilmiştir. Nitekim Yüce Allah: Ramazan ayı; insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kuranın kendisinde indirildiği aydır (Bakara, 2/185) buyurmaktadır. Ramazan-ı Şerif, İslâmın beş temel esasından birisi olan oruç ibadetinin (Buharî, İman, 1) yerine getirildiği oruç ayıdır. Bu hususta Kuran-ı Kerimde şöyle buyurulmaktadır:
Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin
(Bakara, 2/185) Yüce Allahın en büyük mucizesi olan Kuran-ı Kerimin Hz. Peygamber (s.a.s.)e indirilmeye başlandığı, bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen (Kadr, 97/1,3) Kadir Gecesi bu aydadır. Ramazan ayı müminler için bir af ve bağışlanma ayıdır. Yüce Allahın rahmet ve mağfireti mümin kullarının üzerine sağnaksağnak yağar, onları günah kirlerinden arındırır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), bu mübarek ayın rahmetine, mağfiretine ve affına nail olmak için yapmamız gerekenleri şöyle açıklıyor: Her kim Ramazan ayının faziletine inanarak ve karşılığını Allahtan bekleyerek, Ramazanı ibadetle ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır. (Buhari, İman, 37; Müslim, Salatül-Müsafirîn, 13) Ramazan yardımlaşma, paylaşma ve hayır ayıdır. Bu rahmet ve bereket ayında Yüce Allahın sayısız lütuf ve ihsanına nail olan müminler,
Allahın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap
(Kasas, 28/77) buyruğuna uyarak, ellerindeki imkanları ihtiyaç sahipleriyle paylaşırlar. Bu ayda daha fazla hayır ve hasenatta bulunurlar, bol bol sadaka verirler, iftar sofralarında din kardeşlerine de yer verirler. Zengin Müslümanlar, Ramazan ayına mahsus sadaka-ı fıtırların yanı sıra zekâtlarını da bu ayda vermeye gayret ederler. Çünkü Allah Resûlü (s.a.s.), Ramazan ayında verilen sadakaların daha faziletli olduğunu haber vermiştir. (Tirmizî, Zekât, 28) Ramazan ayının kıymetini bilmeli, bu mübarek ayı büyük bir fırsat olarak görmeli, böylece daha fazla sevap işlemeli ve günahlardan sakınmalıyız. Resûlullah (s.a.s.), Ramazan ayının kıymetini şöyle açıklıyor: Eğer insanlar, Ramazan-ı Şerîf’in ne olduğunu lâyıkıyla bilselerdi, senenin tamamının Ramazan olmasını arzu ederlerdi. (İbn-i Huzeyme, Sahîh, III, 190) Ramazanı değerlendirmenin önemi hakkında da şöyle buyurmuştur: Cebrail (a.s.) bana göründü ve Ramazana erişip de günahları affedilmeyen kimse rahmetten uzak olsun dedi. Ben de âmin dedim. (Tirmizî, Daavât, 100) O halde mübarek Ramazanın feyz ve bereketinden gereği gibi istifade ederek günahlarımızdan kurtulmanın gayreti içinde olmalıyız. Bunun için; Kuran-ı Kerim kıraati, tevbe-i istiğfâr, dua, zikir ve tesbihat ile meşgul olmalı; tuttuğumuz oruçla nefsimizi dizginleyerek günah işlemekten sakınmalı; Allahın rızasını kazandıracak salih ameller işlemeli, imkânlar ölçüsünde hayır ve hasenatta bulunmalı, fakir fukarayı gözeterek hayır dualarını almalı, oruçlu mümin kardeşlerimize iftar ettirmeli, akraba ve komşularımıza ikramlarda bulunmalıyız dedi.
İstanbul İl Özel İdaresi Personelleri olarak Adıyamandaki İhtiyaç sahibi kardeşlerimize hizmet etmenin sevincini her daim yaşıyoruz diyerek sözlerini sürdüren Mehmet Ulum, Peygamber efendimiz (SAV) bir hadisinde buyrulduğu üzere Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir. Bizler komşumuzun aç yatmasına gönlü razı olanlardan olmadık. Yine bir çok ayette namazı dosdoğru kılmamızı zekatı vermemiz emrediliyor. Allah-u teala bizlere rızık olarak verdiğinden yine Allah yolunda harcamamızı emrediyor. Bu ayet ve hadisler ışığında tüm yardım faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz. Rabbim bizleri daima veren el olanlardan eylesin. Bizler inşallah bu ayetler ve hadislerin sırrına mazhar olanlardan oluruz. Rabbim tüm Müslüman kardeşlerimize hayırda yarışmayı nasip etsin. Ramazan ayında 100 ihtiyaç sahibi ailemize ramazan kumanyası dağıtmak nasip oldu. Rabbim emeği geçen tüm dost ve arkadaşlarımızdan razı olsun şeklinde konuştu.