Adıyamanlı Yazar ve Gazeteci Kerim Baydak’ın 7. kitabı olan “Cemreler Aşka Düşer” romanı çıktı.
Türkiye genelinde satışa sunulan roman ile okuyucularına güzel bir eser sunan Baydak’ın “Cemreler Aşka Düşer” adlı romanın Yayın Yönetmenliğini M. Kemal Aydoğan, Yayın Koordinatörlüğünü Selçuk Alkan, Editörlüğünü Çiğdem Aktepe, Kapak Tasarımını Ahmet Altay, İç Tasarımı Endülüjans/yk tarafından yapıldı.
Yeni kitabına ilişkin açıklama yapan Kerim Baydak, 176 sayfadan oluşan “Cemreler Aşka Düşer” adlı romanını Güneydoğu’nun bir köyünde yaşanan gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığını söyledi.
Şu ana kadar yedi kitap çıkardığını vurgulayan Baydak, her kitabın da ayrı bir heyecan yaşadığını ve okuyucularının zaman zaman duygulanacağını ve tebessümle okuyacaklarını söyledi.
Her kitabın yeni bir aşk olduğunu ifade eden Baydak: “Her kitap, yeni bir aşktır, yeni bir heyecandır, yeni bir başlangıçtır, yeni ufuklara yelken açmaktır, yeni denizlerde, menzile yol almaktır. Her kitapla, etrafa ışık saçılır, yeni insanlarla tanışılır, yeni yeni umutlar belirlenir, yeni mesajlar verilir, yeni umutlar aşılanır, yeni dünyalar keşfedilir. Her kitapla, insan kendini tanır, çevresini tanır, Hâkim-i Mutlak-ı tanır, bahşedilen nimetleri tanır, rabbine olan şükrünü, hamdını arttırır, geçici olan fani dünyada mutlak olan ölümün farkına varır, ders alır, nasihat alır, nerede ne, neyi, nasıl yaptığını, yapacağını bilir, kendine bir yol bulur, çizgisini belirler, görevini anlar, sorumlulukların farkına varır” dedi.
Yeni kitabının okuyucular ile buluşturmanın ayrı bir heyecanını yaşadığını belirten Baydak, “ Şiir, hikâye, deneme, roman, biyografi, hâsılı hangi kitap olursa olsun, yeni çıktığında, okurlarıyla buluştuğunda, insanın içi kıpır kıpır oluyor. Yeni olayları, yaşananları, harmanlayarak, okuyucularla paylaşmak, okurlarla buluşturmak kadar insana mutlu eden, huzurlu kılması kadar güzel bir şey yoktur. Bu mutluluğu ve sevinci yedinci defadır yaşamaktayım. Önceleri yayınlanmış olan 6 kitabımda olduğu gibi, her defasında tatlı, ayrı bir heyecan ve apayrı bir mutluluk yaşıyorum, bunun tarifi ise mümkün değil” diye konuştu.
Kitabın çıkmasında kendisine destek olan başta ailesi olmak üzere tüm dostlarına teşekkür eden Baydak, “ Ancak kitap yazmanın yazılmasında karşılaşılan zorluklar ve çekilen sıkıntılar kadar, tatlı yorgunluğu kadar, kitabın nerede basılacağı, nasıl olacağı, nasıl satılacağı, pazarlama, dağıtım ve satışın nasıl olacağı da çok büyük bir önem kazanmaktadır. Ne kadar yorulsanız da, ne kadar zorluklar çekseniz de, kitabınız çıkıp, size ulaştığınızda ve elinize aldığınızda, enaniyet içerisine girmeden, benlikten soyutlanmış bir biçimde, egodan tatminden uzak bir şekilde, ( inşallah) rahatlıyorsunuz, yorgunluk diye bir şey kalmıyor” açıklamasını yaptı.
Kitabın içeriğinden bahseden Kerim Baydak, kitabı yazdığı sırada yaşadığı ve kitabın arka sayfasında da yer alan duygularını şu sözler ile dile getirdi;
“176 sayfadan oluşan “Cemreler Aşka Düşer” adlı romanımız; Güneydoğu’nun bir köyünde yaşanan gerçek bir olaydan esinlenerek yazılmıştır. Köyde meydana gelen bir tecavüz olayından sonra, haksız yere suçlanan ve cezaevine düşen bir adam ve geride kalan babası, kardeşi, gelinler, hanımı ve oğlunun; bulundukları yerden soyutlanarak, köy dışında yaşamaya mecbur bırakılmaları ve bu süreçte yaşadıkları. Bu ortam içinde bir çocuğun; bir kuş, bir at ve bir köpekle olan dostluğu konu ediliyor. Öncelikli betimlemelerle, kendinizi âdeta o mekânlarda ve yaşanılan olayların içinde, onlardan biri gibi hissedeceksiniz. Zaman zaman duygulanarak, zaman zaman da tebessüm ederek okuyacağınız bu romanda, esas dikkat çeken duygulanarak, zaman zaman da tebessüm ederek okuyacağınız bu romanda, esas dikkat çeken ve romanı ilginç kılan; aile için dönüm noktaları olan bütün iyi ve kötü olayların cemrelere denk gelmesidir. Sevinç, mutluluk, hüzün ve sıkıntılar, hep cemrelerin düştüğü zamanlarda meydana gelir. Ve nihayet, yine bir cemre gününde, tahmin bile edemeyeceğiniz bir sonla, yürekleriniz, Aziz’in dostu Akgüvercin gibi kanat çırpacağını inanarak, büyük bir heyecanla okuyacağınız kanaatindeyim. “Cemreler Aşka Düşer” romanımızın hazırlık aşamasında, bizleri yüreklendiren, zevkle, heyecanla yazmamıza vesile olan, maddi ve manevi desteklerini, katkılarını ve dualarını esirgemeyen dostlarımızda yok değil. Burada isimlerini zikretmek ne kadar doğru olur bilemiyorum; ama bilsinler ki hepsine sonsuz sevgi ve saygılarımı, hürmetlerimi sunuyor, cani gönülden teşekkürler ediyorum. Arkadaşlar, dostlar, bazı güzel insanlar, insanın vazgeçilmezleridir, olmazsa, olmazlarıdır. İnsan, arkadaşlarıyla, dostlarıyla vardır, güzel, mazbut, düzenli ve intizamlı yaşıyordur. Ben “Cemreler Aşka Düşer” demişim, ama aslında cemreler o güzelim yüreğinize düşsün, yüreğiniz huzur bulsun.”