Mavi Marmarada Akan Kanlar, Arap Baharının Başlangıcı Oldu
3 Haziran 2012
Şehit Fahri Yaldızı anma programına katılan Adıyaman Belediye Başkanı M. Necip Büyükaslan, Mavi Marmara gemisinde akan kanların, Arap Baharının başlangıcı olduğunu söyledi.
Gazzeye 31 Mayıs 2010 yılında insani yardım götüren Mavi Marmara gemisinde bulunan ve İsrailin saldırısı sonucu şehit düşen Fahri Yaldız, kabri başında anıldı. İHH Adıyaman temsilciliği tarafından organize edilen anma programına iştirak eden Başkan Büyükaslan, duygusal bir konuşma yaptı. Şahadetinin 2. yıldönümünde anılan şehit Yaldızın sevenlerine hitabeden Büyükaslan; Fahri Yaldız kardeşimizi hepimiz tanıyor, biliyoruz. Hepimizin şahadet ettiği odur ki, Fahri Yaldız kardeşimizin hayattaki en büyük arzusu şahadet şerbeti içmekti. Cenab-ı Allah da onun niyetine göre kendisine şahadeti nasip eyledi. Şu anda kendisi Cennet-i aladadır. Cenab-ı Allah bizleri de Onun şefaatine nail etsin.
Yalnız şu var ki, hiçbir şey bedelsiz olmuyor. Muhakkak bir bedel gerekiyor. İslam ümmetinin bağrında günün her saatinde zulüm işlenmekte, Filistinli kardeşlerimiz katledilmektedir. Yaklaşık bir asır oldu bu katliamlar devam etmektedir. Yani İsrail devleti kurulmazdan evvel başlamıştı katliamlar. Filistinli kardeşlerimiz bugüne kadar direnişe devam etti, bundan sonra da edeceklerdir. Ama bir direniş vardı ki, bir önceki direnişlerden daha çok tesir etti. Daha çok etki etti dünya kamuoyunda. O da Mavi Marmara Gemisi olayıydı. Gemide şehit düşen kardeşlerimizin kanları adeta dalga dalga bütün dünyayı sardı. İsrail 1947de devlet olduktan bu yana böyle bir tokat yemedi ve dünya kamuoyunda itibarı bu kadar ayaklar altına serilmedi dedi.
Geçen yıl başlayan Arap Baharının temelini Mavi Marmarada yaşanan olayın oluşturduğunu belirten Başkan Büyükaslan, sözlerini şöyle sürdürdü: Mavi Marmara Gemisindeki şehit kanları, Arap Baharının başlangıcı oldu. Bir avuç İsrailliyi koruma ve kollama görevini üstlenen Arap liderlerinin yıkılmasına vesile oldu. Eğer lider diye geçinen idareciler samimi olsalardı şimdiye kadar zulümler işlenmez, İsrail diye bir devlet de olmazdı. Ne mutlu o şehitlere, Allah razı olsun onlardan.
Bizlere de ne mutlu ki, bundan 1400 yıl önce buralara kadar gelip buraların İslamlaşmasına vesile olan Safvan bin Muattal hazretlerinin bir hemşehrisi olarak Fahri Yaldız kardeşimizin de aynı uğurda Filistinli kardeşlerimizin yardımına giderken şahadet şerbeti içti. Adıyaman için bir nimet, bir yıldız oldu. İnşallah bizler sağ olduğumuz müddetçe bu kardeşimizin şahadetini unutmayacağız. Bizden sonraki nesiller de unutmayacaktır. Nesilden nesile Adıyamanın bir manevi yıldızı olarak korunacaktır. Cenab-ı Allah Fahri kardeşimizin mekânını cennet etsin ve bizleri onun şefaatine nail eylesin
Bu vesile ile bu güzel programı tertip eden başta İHH Adıyaman temsilciliğine ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Fahri Yaldız kardeşimizin muhtereme eşine, çocuklarına, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Milletimizin, Adıyamanımızın başı sağ olsun.